27 Aralık 2015 Pazar

Ak Güvercin, Kara Oğlan: Bülent Ecevit


Bülent Ecevit 28 Mayıs 1928'de İstanbul'da doğmuştur.

Eğitimini 1944'de Robert Koleji'nde görmüştür.

Ankara Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuş. 1945'de Rahşan Ecevit ile evlenmiş,  aynı yıl Londra'da  Türk basın ateşesi görevinde çalışmıştır.

Ulus gazetesinde yazarlık yapar.
Daha sonra Amerika'da Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay boyunca Sosyal Psikoloji ve Ortadoğu görür.

Hem şair hem gazeteci hem bir entelektüel ve her daim halkçıdır.

Beş kez Başbakanlık yapmış. Çalışma Bakanlığında
sendika  ve grev haklarına yönelik çalışmalar yapmıştır.

Rahmetli  Bülent Ecevit'i bir anımla anmak isterim: 20 Temmuz 1974'de ilkokul'dayım.
Sabah kalktık.
Siyah beyaz tek kanallı, yani TRT'li  televizyon var evimizde.
Tv yi açtık.
Kıbrıs Barış Harekatı olduğunu duyduk.
Askerin Beş Parmak Dağları'na doğru ilerlediğini duyduk. Nasıl sevinmiştik.
Hepimiz haberlerin başında bekliyorduk. Ondan sonra da  her yerde ismi yankılandı.
Dağlara taşlara Kara Oğlan yazıldı.
Eskişehir'de her yere kazındı ismi...


Bütün siyasi tartışmalarda ismi geçerdi.
Umudumuz Ecevit
Kıbrıs Fatihi
Öyle bir rüzgar  dalgası vardı ki...
Kara Oğlan her yerde, herkesin dilindeydi.
Sürekli her evde siyasi tartışmalar vardı.

Siyasete ilgim o günlerde başladı.
Rahmetli Ecevit'i hiç görmek nasip olmadı.
Çocukken fazlaca hayranlık duyduğum liderdi.
Bir vatandaş olarak Bülent Ecevit'i lider olarak tarif  et deseler
mesela Ecevitin şu sözleri aklıma gelir:

Ne ezilen ne ezen insanca hakça bir düzen, aklımda kazınan... Ezilenlere yanındayım demesi...
Toprak işleyenin su kullananın...
Toprağın, suyun, emeğin önemini anımsatması...

Bizim iki gücümüz var, demişti: Halk ve hak...

Sloganlar halk için olunca halk da benimsiyordu.

Koruması öyle anlatıyordu: Tek lüksü çayı  ve sigarasıydı...
Öldükten sonra evini korumasının oturması için vermişti.
Atatürk'ten sonra mal varlığını devlete  bağışlayan ikinci liderdir.
Dedesinden kalan mal varlığını Türk hacılarına bağışladı
Annesinden kalan iki dairesini satıp Çanakkale'de  yanan ormanın yeniden ağaçlandırılması için vermiştir. Bülent Ecevit'i özetlemem gerekirse:

Dürüst, kararlı ve mütevazidir. ,

Hoşgörülüdür. Mavi gömleği ve meşhur şapkasıyla içeride mütevazı olarak anılırdı ama dış politikada da taviz vermezdi.

Fakat son günlerinde acımasızca eleştirildi. Yine de çok hoşgörülüydü. Mesela kimseye dava açmadı. Aslında eleştirileri sadece izledi.
Bir adet Renault marka arabası ve bir koruması vardı. Mal varlığından çok kişiliğiyle anıldı. Kişiliğini siyasete yansıtıyordu. Ama o yıllar onu kimse anlamak istemedi

12 Eylül darbesinde 10 yıl yasak getirilmesi Türkiye için bence büyük bir kayıptı.

Onun iyi liderliğinden daha çok faydalanmalıydık.

Yazan: Seyhan Dural
27. 12. 2015