Hintli bir yaşlı usta çırağının her şey den şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını yanına çağırıp onu tuz almaya gönderdi.
Çırağı tuzu getirince
bir avuç tuzu bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak yaşlı adamın söylediğini yaptı fakat içer içmez tükürmeye başladı.
Tadı nasıl ?diye soran yaşlı adama öfkeyle acı diye bağırdı.
Usta gülerek kolundan tuttu ve dışarıya çıkardı.
Az ilerde ki gölün kenarına götürdü ve çırağına bu kez bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesin
istedi
Söyleneni yapan çırak, bu sefer ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken
aynı soruyu sordu.
Tadı nasıl?
'' ferahlatıcı'' dedi genç çırak
''Tuzun tadını aldın mı? diye soran yaşlı adamı. ''Hayır'' diye yanıtladı çırağı
Bunun üzerine yaşlı adam,suyun yanına diz çökmüş çırağının yanına oturan adam
şöyle dedi.
Yaşamdaki acılar tuz gibidir,ne azdır, nede çok, acının miktarı hep aynıdır.
Ancak bu acının acılığı ,neyin içine konulduğuna bağlıdır.
Acın olduğunda yapman gereken tek şey acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.
Onun için sende artık bardak olmayı bırak göl olmayı çalış.
AKTARAN Seyhan dural 23/02*2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder